23 Mart 2015

Nişan Organizasyonu Fikirleri

        Yine aylaaar süren boşluktan sonra bloğa geri dönme vakti geldi. Aslında yine yazacak, yayınlayacak çok şey var. Yine bırakmış değilim birşeyler yapmayı ama fotoğraflayıp yazmak zor geliyor sanırım artık.

        Mesela en son kardeşim için hazırladığımız doğumgünü yazısının devamı gelecekti. Pinyata yapımını, hediyelik keçe çerçeve magnet yapımını ve Barbie pasta yapımını anlatacaktım. Ancak erteleyip durduğum sıralarda bilgisayarım bozuldu. Yapılabilir bir sorundu ama yaptırmak yerine yeni laptop alınca fotoğraflarla birlikte yazı işi de kaldı. Bir yıl olacak neredeyse doğumgünü geçeli. Kimbilir belki bu yıl yaptığımızla birlikte yazarım geçen yıl yazmadığım ayrıntıları da:)

       Nişan organizasyonu diye iddialı bir başlık attım belki ama aslında sadece fikir amaçlı bir yazı bu. Başkalarına ihtiyaç duymadan bulunduğunuz mekanı duruma uygun hale getirebilmeniz için yararlı olacağını düşünüyorum.

       Nişanlanan çocukluk arkadaşım:) Aslında her şey çok ani gelişti. Nişan yapılacağı bile belli değildi. Evde söz merasimi yapılır diye kararlaştırmışlardı. Sonrasında gelecek kişi sayısını çok görüp evde ağırlamanın zor olacağına karar vermişler. Arkadaşım beni Pazartesi günü aradı. "Dün belli oldu, Cumartesi günü nişanımız var." dedi. Ailesi nişana geleceğini tahmin ettiği yaklaşık 100 kişiye yemek vermek istemiş. Memleket de Konya olunca bu yemek etliekmek olsun istemiş:) Bu yüzden arkadaşım beni aradığında mekan açısından tedirgindi. Yerin nasıl istediği gibi olacağını kara kara düşünüyordu:) Organizasyon şirketi araştıracağını söylediğinde tabii ki ne gerek var dedim. El birliğiyle yaparız, güzelleştiririz biz orayı. Ne yapabiliriz diye konuşurken hemen Eminönü yollarını tutmaya karar verdik:) Arkadaşım öğleden sonra işinden izin aldı, beni almaya geldi ve birlikte Beylikdüzü'nden düştük yollara. Eminönüne gitmeden önce neler yapabiliriz diye karar vermek için mekana bakmaya gittik ve fotoğrafladık;




Arkadaşım etrafa bakıp kara kara düşünürken:)





              Yere baktıktan sonra az çok nereye ne koyabiliriz ne yapabiliriz diye karar vermeye çalıştık. Canımızı en çok sıkan kısım tuvaletlerin böyle salonun ortasında olup bir paravanla kapatılmış olması oldu. Neyse ki bu kat kullanılmayan bir kattı o yüzden tuvaletler kilitliydi. Biz de burayı bir şekilde alacağımız malzemelerle kapatmaya ve kilitli olarak kalmasına karar verdik. Ne de olsa altta iki katta daha lavabolar-wc vardı burada olmasa da olurdu.

              Neler alacağımıza karar verip başladık Eminönü'nü turlamaya. Burada hiç fotoğraf yok ama:) Çünkü Eminönü'ne vardığımızda saat 16 olmuştu. Dükkanların pasajların 18-19 civarı kapandığını düşünürsek epey hızlı alışveriş yaptık.

             Dönüş yoluna çıktığımızda elimizde masa örtüsü, çeşitli renklerde yapma çiçekler, balonlar, pelür kağıtları, fotoğraf kartları, renkli peçeteler, süslemeler için taşlar ve taşla kaplamak için strafor harfler vardı. Ayrıca paravanı kaplamak için çiçekçilerin çiçek etrafına sardığı kumaşımsı bir malzeme varya adı her ne ise ondan aldık:)

            Önümde 4gün vardı. Kafamda deli fikirler:) Cumartesi gününe yetişebilecek olanları düşünüp ne yapacağıma karar verdim. Öncelikle gelin-damat masasını düzenlemek lazımdı. Yani kafamda düzenlemek:) Bunun için arkadaşımla Eminönünden aldığımız pudra pembesi dantelli masa örtüsünü, çiçekleri ve strafor harfleri kullanacaktım.

           İlk olarak aldığımız strafor "Ö" ve "T" harflerini taşlar ile kaplamaya başladım. Bu arada maliyet açısından fikir olsun diye fiyatlarıyla belirtirsem, strafor harflerin tanesi 1,5 tl. Şerit taşın metresi ise 5 tl. İki harf kaplamak için en fazla yarım metre civarı taş gitmiştir.


Bu şekilde beyaz, pembe, mavi renklerde satılan strafor harflerden biz beyaz simli olanlarını almıştık.
Kaplama işlemi için malzememiz tabii ki şerit taşlar ve sıcak silikon tabancasıydı.

Fotoğrafta biraz parlamış ama gerçek taş görünümünden hiç bir farkı yoktu bence:)

         Harfleri iki yana yuvarlak aynalar üzerine yapıştırdım. Masa da ortada bir kare ve kenarlarda iki yuvarlak ayna ile masaya biraz ışıltı katmış olduk:) Pembe minik kuşlarımız da çifte kumruları temsil ediyor:) Aynalar nereden? derseniz. Kare olan evimde kullandığım çerçeveli bir aynanın içi:) Çerçevesini de yine kullandım tabii ki birazdan göreceksiniz. Yuvarlak aynalar ise duvara sticker gibi yapıştırmak için dekoratif amaçlı alıp henüz kullanmadığım aynalardı.



        Masa üzerinde pudra pembesi dantelli tafta örtü, üzerine English home:) dantel runner, ortada büyük kare ve iki küçük yuvarlak ayna, büyük kare ayna üzerinde aldığımız çiçekleri strafora saplayıp çiçeklediğimiz gümüş gondol ve iki yanda beyaz şamdanlarla mumlarımız vardı. Gri tabaklar içerisine yine English Home dantel runnerın aynı modeli olan peçeteler vardı. Peçetelere de gondol içindeki çiçeklerden peçetelik yaptım.

Genel masa görünümü;







Bu arada masa için kendi sandalyelerini arkadaşlar evden getirmişti. Bu haliyle masa nişan masasına dönüşümünü tamamlamıştı:)

Masa arkasındaki paravanı kaplamak için de masa üstündeki küçük mor/lacivert çiçekleri düşünerek mor kumaş almıştık. Kumaş diyorum ama aslında ne kumaş ne tül. Adını bilmediğim, çiçeklerin etrafına sarılan bir tür. Adını bilen varsa beni de bilgilendirebilir mi?:)




Masa arkası da böylece masa üzerindeki çiçekler ve mumlar ile uyum içinde mor/koyu lila artık her ne denirse o renkte kaplanmıştı. Paravanda ki detay dikkatinizi çekmiştir sanırım? Fikir kısmen bana ait. Ayna ile dekor görmüştüm ancak üzerine nişanlı çiftin adları ve tarihi yazılı hazır süslü aynalar genelde ayna üzerine çizim/kesim olarak sipariş üzerine yapılıyor. Yaklaşık 25cm çapında yuvarlak (yani resimdeki aynanın çeyreği kadar boyutta) çiçeklerle süslenmiş bir ayna fiyatı sorduk Eminönünde. 50 TL dendi ve sipariş teslimi için en az 2 gün beklenmesi gerektiği söylendi. Ben ise bu aynayı 2-3TL'ye ancak mal ettim:) Yakından bakarsak;


     Gelen geçen dokunduğu için üzerindeki el izlerinin kusuruna bakmayın:) Bir de alt soldaki 3 çiçekten biri düşmüş o arada. Sonradan farkettiğimde yapıştırdım ama resimlendiğinde tek çiçeği düşmüş vaziyetteymiş maalesef.

      Ayna bir arkadaşımın. Birkaç gün aynasını rehin alıp geri teslim etmek için kendisinden rica ettim:) Aynayı beğenip almak isteyen olursa diye onu da belirteyim; ayna İKEA'dan.

      Ayna tamam fikir tamam ama yazı sorundu bu kez de. Eminönünde yaptığımız alışverişte ayna üzerine altın sarısı harfler yapıştırmayı düşünüp ona göre aldık alfabe stickerını. Bu arada tüm alfabe harfleri bir tane, sesli harfleri ikişer tane olacak şekilde sticker da 5TL'ydi. Ancak eve gelip çiçekleri de yapıştırdıktan sonra ayna üzerinde deneyince sarı çok kötü durdu. Elimde başka renk alfabe sticker da yoktu. İş başa düşmüştü, düz yapışkanlı kağıtlardan harfler kesip yapmaya karar verdim. Renk olarak da düz siyah, kırmızı ve gri yapışkanlı kağıtlar vardı elimde. Kırmızı zaten olmazdı, siyah ve griden de griyi tercih etti arkadaşım. Sonra sıvadım kolları.


     Önce Word de istediğim yazı karakterinde ÖZLEM & TURAN yazıp yazıcıdan çıktısını aldım. Ardından çıktıdaki harfleri tek tek kestim. Gri düz yapışkanlı kağıt üzerine çıktıdan kestiğim harfleri koyup çizdim. Yani çıktı alarak alfabe sticker kalıbı yapmıştım kendime:) En sonunda gri yapışkanlı kağıttan da harfleri kestiğimde sadece yapıştırması kalmıştı. Yerlerini ayarlayıp yapıştırdım. Son dakika tarihi de yapmayı düşündüm ama bunun için kalıp kullanmadım. El yordamıyla kestiğim rakamlarla o günün tarihini de yapıştırdım en alta. Sonunda üzeri yazılı, kenarları çiçekli aynamız hazırdı. Ama bu kadar kolaymış gibi anlattığıma bakmayın, kaaaç saat sürdü bilmiyorum:)

       Bunlardan başka bir de nişan anı defteri ve kalemi ile bir de çerçeve hazırladım. Anı defteri istediğim gibi olmadı maalesef. Kapladığım kumaş çok inceymiş, bu yüzden silikonun değdiği yerlerde hep kabarmalar oldu. Ama yapacak bir şey yoktu. Söküp yeniden kaplamam mümkün değildi çünkü çok iyi yapıştırmıştım. Bu yüzden istediğim gibi olmasa da hazırdı nişan anı defterimiz. Defterin yanına koymak için de "Özlem&Turan çiftimize güzel dileklerinizi bekleriz." yazılı bir çerçeve ekledim. Bunları İKEA ferforje fiskosumu götürüp onun üzerine koydum.



       Bir de kınamda çerez dağıttığımız sepetimi götürmüştüm:) Onun içerisine de instagram da "pamuksabun" olarak arattığınızda bulabileceğiniz Sinem, çok güzel rengarenk güllü ve çok güzel kokulu sabunlar yapmıştı. Ellerine sağlık Sinem'in de:) Nişan hediyeliği olarak yapılan bu sabunları da sepet içinde yine fiskos üzerine yerleştirdik.
Fiskos üzerinde gördüğünüz klaketi beğenip siz de böyle kullanmak isterseniz; klaket EUROFLORA'da 10TL.

        Ayrıca bir de hastag çerçevemiz vardı:) İnstagramda, facebookta yada twitter da nişanla ilgili fotoğraf paylaşmak ya da birşeyler yazmak isteyenler için belirlediğimiz #turanozlem etiketini yine yazıcı marifetiyle göz önünde olacak şekilde çerçeveleyip astım.


Bu çerçeve aslında ayna olarak kullanılıyordu o güne kadar:)
Aynası masa üzerinde gondolun altında, kendisi ise hastag taşımak üzere duvarda.

Bunlardan başka salonu çok küçük dokunuşlarla süsledik. Önce evde yaptığım pelür kağıdından çiçekleri koydum masalara.


Şeker gibi gözüküyorlar değil mi?:)

         Biz pelür kağıtlarının 15 tanesini 3TL'ye aldık. Bir tanesini hastag çerçevesinde düz olarak fon şeklinde kullandım. Kalan 14 tanesinden ise; 14 tane çiçek elde ettim. Aslında normalde en az 4 5 tane pelür kağıdından bir yada iki kat yapılırsa iki tane çiçek elde ediliyor. Ancak ben çok ama büyük olmayan çiçekler isteyince 1 tane pelürden 1 çiçek yapabildim. Pelür çiçek yapımını bilmeyenler şu videoyu izleyebilirler: Pelür Kağıttan Çiçek Yapımı

        Ben bir adet büyük pelür kağıdını önce yarıya katlayıp kenarından kestim. Ardından bir kez daha yarıya katlayıp yine kestim. Böylece 4 kat pelür kağıdım oldu ve gördüğünüz bir çiçek 4kattan yapılmış olarak bence kabarıklığı yeterliydi.

         Bunlardan başka masalara küçük dokunuşlar için her bir tabağa sırasıyla pembe ve krem peçetelerimizi yerleştirdik. Peçeteleri aslında kalp şeklinde katlamak istiyordum ancak zamanım yetmedi.



        Bir de balonlarımız vardı her organizasyonda olmazsa olmaz:) Bu balonları da uçan balon görünümünde olması için bantlar ile tavana ve parlak görünmesi için tavandaki ışıklara yapıştırdık.


Eminönünden aldığımız fotoğraf kartlarını saksı içerisine strafor yerleştirip onlara sapladım.
Bu arada kartların tanesi 1TL.

        Ayrıca bir hoparlör ve ona bağlı bir de mikrofon götürmüştüm. Yüzükler takılmadan dua yapılırken mikrofon iyi oldu gerçekten, herkesin konuşmayı duyması açısından. Daha sonra hoparlörü de bizler yemek yerken hafif sözsüz müzikler çalacak şekilde ayarladık. O kadar insanın birbiriyle konuşması sırasında pek mümkün olmasa da denedik:)

       Nişan tepsisini de damadın yengesi yani müstakbel elti yapmış:) Tepsi de çok hoştu. Nasıl yapmış, malzemeler nedir sormaya fırsat bulamadım ama ellerine sağlık onun da.




 
        Böylece geçti bir nişan macerası da. Onlar erdi muradına bizler çıkalım kerevetine* :)

(*Kerevet; tahta sedir manasına geliyormuş bu arada. Bir şey daha öğrenmiş oldum böylece:))